16 Kasım 2025 Pazar

Bölüm 3: Teknolojik İflas ve Sentetik Kimlik Krizi


Ve bu kanıt ekonomik motivasyonun teknolojik altyapısına mercek tutulduğunda karşılaşılan tablo tam anlamıyla distopik bir "Black Mirror" senaryosunu andırmaktadır; zira yapay zeka tabanlı görüntü işleme teknolojilerinin (Computer Vision) ulaştığı korkutucu seviye, bankaların güvenlik duvarı olarak güvendiği "Liveness Detection" (Canlılık Algılama) mekanizmalarını —hani şu ekranda beliren "gözünü kırp, başını sağa çevir, gülümse" gibi komutları— aşılabilir basit birer engele dönüştürmüştür, çünkü Generative Adversarial Networks (GAN) yani "Çekişmeli Üretken Ağlar" olarak bilinen mimari sayesinde, saldırganlar artık kurbanın yüzünü statik bir fotoğraftan alıp, onu hedef banka uygulamasının istediği mimiklere ve hareketlere gerçek zamanlı (real-time) olarak uyarlayabilmekte ve bunu yaparken "Video Feed Injection" (Video Akışı Enjeksiyonu) tekniğini kullanarak telefonun kamerasını devre dışı bırakıp, uygulamanın doğrudan manipüle edilmiş sahte videoyu "gerçek kamera görüntüsü" sanmasını sağlayabilmektedirler ki bu teknik zafiyet, biyometrik güvenliğin "fiziksel mevcudiyet" varsayımını kökünden dinamitlemektedir.

Dahası, ses taklidi (Voice Deepfake) teknolojisindeki ilerlemelerle birlikte, bankaların çağrı merkezlerinde kullandığı "Sesiniz imzanızdır" sloganı da tehlikeli bir tuzağa dönüşmüştür; zira "VALL-E" veya benzeri yapay zeka modelleri, bir kişinin sadece 3 saniyelik ses kaydından yola çıkarak o kişinin ses tonunu, vurgusunu, nefes alış verişini ve hatta duygusal durumunu birebir taklit edebilmekte ve bu sayede telefon bankacılığı üzerinden yapılan işlemlerde sesli onay sistemleri kolaylıkla atlatılabilmektedir, yani biyometrik verinin "taklit edilemezliği" iddiası, teknolojinin bugünkü hızında geçerliliğini yitirmiş arkaik bir efsaneden ibarettir ve bu efsanenin peşinden gitmek, finansal sistemi "Sentetik Kimlik Dolandırıcılığı" (Synthetic Identity Fraud) adı verilen yeni ve çok daha yıkıcı bir suç türüne karşı savunmasız bırakmaktadır.

Meselenin sosyolojik boyutuna gelince, bu teknolojik dayatmanın yarattığı "dijital uçurum" (digital divide) da göz ardı edilemez bir insan hakları ihlalidir; çünkü biyometrik sistemler, doğaları gereği "ideal insan" tipolojisine göre optimize edilmiştir ve bu sistemlerin, parmak izleri zamanla silikleşen yaşlı bireylerde, elleri titreyen Parkinson hastalarında, yüzünde yara izi veya asimetri bulunan kişilerde ya da sadece koyu tenli olduğu için (algoritmik ırkçılık nedeniyle) yüz tanıma sisteminin "düşük ışık hatası" verdiği etnik gruplarda sürekli hata vermesi, finansal sisteme erişimi bir "hak" olmaktan çıkarıp, teknolojik yeterliliğe ve biyolojik kusursuzluğa bağlı bir "ayrıcalık" haline getirmektedir ki bir bankanın, müşterisine parasını transfer edebilmesi için biyolojik olarak "standartlara uygun" olmasını şart koşması, sosyal dışlanmanın (social exclusion) en acımasız biçimidir.

Üstelik bu sistemlerin, sürekli internet bağlantısı, yüksek çözünürlüklü kamera ve güncel işletim sistemi gerektiren akıllı telefonlara (smartphone dependency) bağımlı olması, ekonomik durumu bu cihazları almaya elvermeyen veya teknolojiyi kullanma yetkinliği düşük olan kitleleri sistemin dışına itmekte ve bu durum, finansal kapsayıcılık (financial inclusion) hedefleriyle taban tabana zıt bir pratik oluşturmaktadır; ayrıca tüm bu verilerin, devletlerin ve küresel şirketlerin elinde toplanması, bizi Michel Foucault’nun bahsettiği o modern "Panopticon" hapishanesinin dijital versiyonuna hapsetmektedir çünkü biyometrik verinin merkezileşmesi demek, bireyin sadece finansal hareketlerinin değil, biyolojik varoluşunun da anbean takip edilebilir, profillenebilir ve gerektiğinde "dijital vatandaşlığının" iptal edilebilir hale gelmesi demektir ki bu da mahremiyetin tabutuna çakılan son çivi niteliğindedir ve George Orwell’ın 1984 romanındaki "Tele-ekran"ların yerini, bugün cebimizde kendi rızamızla taşıdığımız ve yüzümüzü taratmadan işlem yapamadığımız bankacılık uygulamaları almıştır...


0 yorum:

Paylaş

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites